GÜNDE BİR AVUÇ FINDIK...
Size güneşin ve güneşten gelen tadın, renklerin cenneti Besni yöresinin ürünlerini sunuyoruz genelde. Bu ürünümüzse kuzeyden, yeşilin ve suyun cenneti Karadeniz’den. Hırçın denizi gibi geçit vermez doğasıyla, insan egemenliğine tam olarak boyun eğmemiş nadir coğrafyalardan biridir. Orada, bir tek ve tamamen doğaananın kuralları geçerlidir ve insan bu kurallara uyduğu sürece barınabilir. Bugün açtığın tarlanın seneye orman olacağı garantidir, bugün geldiğin yolunsa yarına açık olup olmayacağı belirsiz. Belki insanları bu yüzden inatçıdır... Ve belki yaşadıkları coğrafyada insan ‘doğayı dize getirmiş kutsal varlık olmadığından,’ bu kadar kolay kendilerini tiiye alabilirler.
Böyledir Karadeniz. Meyilli ve engebeli arazi yapısıyla, endüstriyel tarıma geçit vermeyen bu toprakların yeşil örtüsünün çoğunu fındık bahçeleri oluşturur.
Büyüklerimizin anılarında hala canlı olan elflerin, orta dünya üzerinde yaşadıkları son topraklar olduğundan hala biraz büyü barındırdığı için mi; yoksa ‘kuru çalı diksen biter’ diye tabir ettikleri, yeşil bir bereket fışkıran baş eğmez Karadeniz doğasından mı kaynaklı; fındık bahçeleri, insanı bahçıvan olarak düşleyen zihinlerin işte tam da böyle diyeceği bir güzelliktedir. Geniş bir kök sahasına kümelenen dallardan oluşmuş fındık ocakları, yabani doğanın ortasına serpiştirilmiş... Sanki insan eliyle dikilmemiş de ezelden beri bu bahçeler böyleymiş gibi... Bu bahçelerde dolaşabilme cesaretini gösterecek herkeste, bir tazelenme, bir arınma, iyi bir terapi etkisi garantilidir. İşte böyle büyülü bir ortamda, kuş şarkıları dinleyerek, yabani domuzlarla, geyiklerle yarenlik ederek, sincaplarla, gelinciklerle atışarak yetişir fındık...
Çoğu yerine atların giremediği ve ayakta durmanın bile marifet istediği fındık bahçeleri, ağustos ayı geldiğinde, insanlarla, şarkılarla türkülerle dolup taşar. Bir grup insan dalları aşağı çekerek tek tek, ya da fındıklar iyice olgunlaştıysa dalları silkeleyerek, fındıkları yere döker, ötekiler de yerdeki fındıkları, fındık ışkınlarından ördükleri göceklere (bir tür sepet) toplar.
Sadece insan emeğiyle toplanıp taşındığı ve yağmur nedeniyle kurutma işi de biraz meşakkatli olduğu için zahmetli bir süreçtir fındığın sofralara gelebilmesi. Ama iyi ki vardır.
Lezzetli olduğu kadar, dengeli beslenme açısından vazgeçilmez önemde bir yemiştir fındık. E vitamininin bilinen en iyi kaynağıdır ve önemli yağ asitlerini çoğunu bileşimde bulunduran ender besinlerden biridir. İyi bir bitkisel protein ve lif kaynağıdır ve zengin vitamin ve mineral içeriğiyle beden ve zihin sağlığı için ihtiyaç duyulan temel besin maddelerinin çoğunu içermektedir.
Sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni için günde bir avuç fındık yemek tavsiye edilmektedir. Özellikle yaşlıların, hamilelerin ve gelişim çağındaki çocukların beslenme programında mutlaka bulunması gereken değerli bileşenler içerir.
Fındığı, tazeliğini garantiye almak ve herhangi bir koruyucu ihtimalini devre dışı bırakmak için kabuklu alınız. Ve tüm sağlıklı bileşenlerinden yararlanabilmeniz için çiğ tüketiniz.
Fındıklarımız Ordu’dan, yaklaşık 10 yıldır ilaç ve kimyasal gübre kullanılmamış bir bahçeden gelmektedir.